Dr. Güldaş, diş hekimi olmasına rağmen kişisel gelişime ilgi duyduğunu ve Fransa’da bu alanda eğitim aldığını söyledi.
Dr. Güldaş’ın 4 dile çevrilen 4 kitabı var. Kitaplarının gelirinin çocukların eğitimine harcandığını belirten Dr. Güldaş, kitaplarında insanların hayatlarını nasıl değiştirebileceklerini anlattı.
Dr. Güldaş, kişisel gelişimin bilinçaltı ile başladığını ve insanların anne karnından itibaren programlandığını ifade etti. Bu programlamanın değiştirilebileceğini ve insanların istedikleri şeyleri hayatlarına çekebileceklerini vurguladı. Ayrıca, hastalıkların çoğunun beynin ürettiğini ve beyni pozitif yönlendirmekle sağlıklı olunabileceğini söyledi.
Dr. Güldaş, kişisel gelişim aşkıyla eğitimler aldığını ve insanlara ‘bugüne dek başardıkların güzel ama daha iyisini yapabilirsin’ dediğini söyledi.
“Beynimizi nasıl daha verimli kullanabiliriz, bunu başkalarına nasıl aktarabiliriz diye çok düşündüm. Bu yolculuk beni buraya getirdi. Benim tutkum kişisel gelişimdir. Bence insan bu dünyaya kendini geliştirmek, daha iyi bir yaşam sürmek için gelmiştir. Ama bunun sadece yüzde 10’unu gerçekleştiriyoruz bunu değiştirebiliriz” diye konuştu.
BEYİN İYİ VE POZİTİF ŞEYLERE YÖNLENDİRİLİRSE HASTALIKLARDAN KORUNABİLİRSİNİZ
Dr. Güldaş, bilinçaltının gücüne vurgu yaparak, “‘Yoksulluk kader değildir’ derler beyni kullanmamak da kader değildir. Bugüne kadar ulaştığınız nokta sizin daha ileri gidemeyeceğiniz anlamına gelmez. Bunu değiştirebilirsiniz ama doğru yöntemlerle emek vermeniz gerekir. Her şey bilinçaltında başlıyor, anne karnından itibaren programlanıyoruz. Ailemiz, arkadaşlarımız, okulda öğretmenlerimiz bizi programlıyor ve bugünü yaşıyoruz. Bu programlama değişebilir. Daha iyiyi, başarıyı, mutluluğu, sağlığı programlayabilirsiniz. Hastalıkların yüzde 90’ı beyin tarafından oluşturuluyor. Beyin iyi ve pozitif şeylere yönlendirilirse hastalıklardan korunabilirsiniz ya da iyileşmeyi de sağlayabilirsiniz” dedi.
“AŞK, PARA, KARİYER NE İSTİYORSANIZ OLUYOR”
Dr. Güldaş, “Pozitif düşünmek lazım, beyni harekete geçiren kelimeler var buna ‘mantra’ deniliyor. Türkçe’de karşılığı olumlama olarak geçer. Bu mantralar bilinçaltımızdaki eski programlamaları silip yerine yeni olanları koyabiliyor. ‘Bir şeyi 40 kere söylersen olur’ derler. Hep hastalığı, kötülüğü, negatifi çağırırsanız olur. Biz bunları değiştirmesini öneriyoruz. Ben 35 yıllık tecrübenin sonunda bir mantra oluşturdum, her sözcüğü çok anlamlı. Bununla bilinçaltındaki programlamayı değiştiriyorsun, yeni olan devreye giriyor. O zaman istediğin hayatı yaşıyorsun, kariyer, para, aşk ne istiyorsanız oluyor” şeklinde konuştu.
“DÜN GEÇTİ, YARIN BELLİ DEĞİL, ÖNEMLİ OLAN BUGÜNDÜR”
Dr. Güldaş, geçmişte takılı kalmamak gerektiğini belirterek, “Dün yaşanmış bitmiş hatalarınızı değiştiremezsiniz. Sadece onlardan ders çıkarırsınız. Yarın da belli değil. Önemli olan bugündür. Bu yüzden bizim mantramız bugünle başlıyor. Diyoruz ki ‘bugün daha mükemmel bizi yaratıyoruz’. Her günü bir ömür gibi görüp öyle yaşamalıyız. İstersen böyle yaşayabilirsin. Her gün yeni bir başlangıç yapabilirsin” dedi.
“HASTALIKLARIN BİRİNCİ SORUMLUSU BEYİNDİR”
Dr. Güldaş, insanın beyniyle dost olması gerektiğini söyledi. “Hep ‘biz’ diyoruz. Biz mükemmeliz ama daha mükemmelini yaratabiliriz. Kendimizi takdir ediyoruz, değer veriyoruz. O zaman vücudumuzdaki bütün hücreler isteğimize uygun hareket etmeye başlıyor. Vücudunu iyileştiriyor, yavaş yavaş iyileşiyorsun. Hastalıkların birinci sorumlusu beyindir. Bilinçaltı, bilincimizle dost olursa bize yardım ediyor ve iyileştiriyor. Diyorsun ki ‘dünyaya bir kere geldim’ fazla kafaya takmıyorum. Beyin her şeyi anlamaz seçtiğiniz kelimeler net olmalıdır. Her gün aynı cümleyi tekrarlamalısınız, yazmak çok etkilidir” diye konuştu.
“TELEVİZYON İZLEMİYORUM”
Dr. Güldaş, “Sosyal medyayla da insanları programlıyorlar. Saatlerce kötü içerik, video izlerseniz negatife programlanıyorsunuz. Ben televizyon izlemiyorum. İnternetten izleyeceğim videoları seçiyorum genelde okuyorum. ‘Bugün daha mükemmel bizi yaratıyoruz’ mantrasının her gün harflerini değiştirerek sosyal medya hesabımızdan paylaşıyoruz. Bunu en az 100 kere yazıyorlar. İnsanlar yapıyor ve inanılmaz değişimler oluyor. 3 hafta denesinler, değişim görmezlerse devam etmesinler. Başka bir şey yapmıyorsunuz. Uykusuzluk çekiyorsanız derin uyuyorsunuz. Depresyondaysanız ertesi gün ‘neden bu kadar kafa takıyorum’ diyorsunuz. Derslerinizi anlayamıyorsanız, okuduğunuzu hemen anlamaya başlıyorsunuz. Çünkü beyni sakinleşiyor. Yeni bir sayfa açıyorsunuz ve hayatınız değişiyor” dedi.
